ASR'de GÜNDEM

ÇALIŞANLAR İŞTEN ÇIKIŞ YAPMADAN SGK‘DAN YAŞLILIK AYLIĞI TALEBİNDE BULUNABİLECEKLER

ÇALIŞANLAR İŞTEN ÇIKIŞ YAPMADAN SGK‘DAN YAŞLILIK AYLIĞI TALEBİNDE BULUNABİLECEKLER

             5510 sayılı kanunun 4’üncü maddenin a bendi kapsamında bulunan sigortalıların mağduriyetinin giderilmesine yönelik olarak AYM 3 Mart 2021 tarihli ve 31412 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2019/104 Esas ve 2021/3 Karar sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı ile yaşlılık aylığı bağlanacak sigortalıların “işten ayrılmaları” kuralına dair önemli bir iptal kararı alınmış bulunmaktadır.

             Anayasa Mahkemesi’nin ilgili kararı 4a kapsamındaki sigortalılar sigortalılık başlangıç tarihinin ve yaşlılık aylığına hak kazanılmasının tespitine ilişkin Yargıtay’da açılan bir davada mülga 506 sayılı Kanun’daki çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yaşlılık aylığının bağlanması ilgili kanunun Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun AYM’ye itirazı ile gerçekleşmiştir.

               Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun itiraz yoluyla başvurusu sonucu alınan kararda 17/7/1964 tarihli ve mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun mülga 62. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “...çalıştığı işten ayrıldıktan sonra...” ibaresinin Anayasa'nın 2., 10., 48., 49. ve 60. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Anayasa Mahkemesi söz konusu talebi kabul ederek ilgili yasa hükmünün iptaline karar vermiş bulunmaktadır.

                İptal kararında yaşlılık aylığı talebinde bulunabilmek için çalışılmakta olan işten ayrılmayı öngörmesi nedeniyle çalışma hak ve özgürlüğünü ihlal ettiği ifade edilmiştir. Kararda, 29/4/1986 tarihli ve 3279 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikle yaşlılık aylığı bağlananların sosyal güvenlik destek primi ödemek suretiyle hem aylık almalarının hem de çalışmalarının mümkün olduğu, bu durumda yaşlılık aylığı için işten ayrılma koşulunun aranmasının bir öneminin kalmadığı, nitekim itiraz konusu kuralla öngörülen şekli şartı yerine getirmek için sigortalının çalıştığı işten çıkışını yaptırıp yazılı tahsis talebinde bulunduktan sonra sosyal güvenlik destek primi ödemek suretiyle ertesi gün işbaşı yapabileceği, koşulları taşıyan sigortalıya mevzuat uyarınca tahsis talebinden itibaren üç ay içinde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından aylığın bağlanması gerektiği ancak uygulamada bu sürenin çok daha uzun olduğu, bu durumda kural uyarınca işten ayrılmış olan sigortalının aylık bağlanıncaya kadar hiçbir gelirinin olmayacağı, hizmet akdi ile çalışanların da 5434 sayılı Emekli Sandığı iştirakçileri gibi çalıştıkları işten ayrılmaksızın talepte bulunabilmelerinin ve talebin kabul edildiği tarihe kadar çalışabilmelerinin eşitlik ilkesine uygun olacağı belirtilerek kuralın Anayasa'nın 2., 10., 48., 49. ve 60. Maddelerine aykırı olduğu ifade edilmiştir.

               Mülga 506 sayılı Kanun’da yer alan hükme göre hizmet akdine bağlı olarak çalışan sigortalının yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi için yaş, prim gün sayısı ve sigortalılık süresi şartlarının yanı sıra yazılı olarak tahsis talebinde bulunmadan önce kural uyarınca çalıştığı işten ayrılması gerekmektedir. Başka bir ifade ile “işten ayrılarak, aktif çalışma yaşamından uzaklaşmak” emekli olabilmenin koşulu sayılmıştır.

                Söz konusu düzenleme, 5510 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesinde ise “(a) ve (b) bentlerinde belirtilen sigortalılardan yaşlılık aylığına hak kazananlara, yazılı istek tarihinden sonraki, kamudan emekli olma talebinde bulunanlar için ayın 15’i özel sektörden emekli olmak isteyenlerin yaşlılık aylıkları takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanır.” Hükmü yer almaktadır.

               Sonuç olarak Anayasa Mahkemesi kararı sonrasında yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunabilmesi için yaşlılık aylığı talebi için öngörülen işten ayrılma durumu iptal edilerek mevcut çalışma durumunda olanlar için Sosyal Güvenlik Kurumundan yaşlılık aylığı bağlanması için işten ayrılmama zorunluluğu 14.01.2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.

              Bununla Anayasa Mahkemesinin iptal etmiş olduğu mevcut kanunun boşluğundan dolayı oluşabilecek mağduriyetlerin giderilmesine yönelik Türkiye Büyük Millet Meclisinden kanun düzenlemesi ile birlikte Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca yönetmelik ve genelge çıkartılması elzemdir. 

                                                                                                                                             


     Hasan Basri ÖZKAN


İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı